Flaş gelişme: BioNTech / Pfizer aşısının etkinlik oranı değişti!

2023.09.29

Green Up Meetings No.4, İstanbul’un Sürdürülebilir Geleceği İçin Bir Araya Geldi

PlumeMag’in “Yerel kalkınırsa değer katlanır” sloganıyla 2022 yılında hayata geçirdiği Green Up Meetings‘in dördüncü edisyonu, UNESCO tarafından Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü olarak ilan edilen 28 Eylül 2023’de Kolektif House Levent’te gerçekleşti.

Türkiye'nin sürdürülebilirlik odaklı platformu ve topluluğu PlumeMag’in hayata geçirdiği Green Up Meetings, dördüncü edisyonunda katılımcıları sürdürülebilir kentler konusu etrafında bir araya getirdi. Saint-Gobain Türkiye’nin destekleriyle gerçekleşen “İstanbul’un estetik direnişi”ni tema alan etkinlik, UNESCO tarafından Uluslararası Bilgiye Evrensel Erişim Günü olarak ilan edilen 28 Eylül 2023’de Kolektif House Levent’te gerçekleşti. Gün boyu devam eden panellerde, İstanbul'un kültürel yapısı, mimarisi, sosyolojisi ve tarihine doğru aydınlatıcı bir yolculuğa çıkıldı. “Doğal afetlere karşı hazırlıklı, çarpık kentleşme ve ulaşım sorunu yaşanmayan, kültürel mirası ve çağdaş kültür sanat alanları her geçen gün daha da artan bir şehir inşası nasıl olur?” sorusuna cevaplar arandı.

PlumeMag ve Green Up Meetings’in kurucusu Bihter Ayyıldız yaptığı açılış konuşmasında, İstanbul’un estetiğinin sadece doğa ve binalardan ibaret olmadığını ifade etti. ‘’Estetik, felsefe ve kültür sanat alt yapısının aktif yurttaşlık için ne kadar önemli olduğunun ve yerel yönetimlerin halka hizmet amaçlı faaliyet gösterdiğinin altını çizdi. Haklarını bilen, geçmişini bilen, şehrine ve kültürel mirasına sahip çıkabilen yurttaş kavramının dirençli ve dayanıklı şehir başlığındaki en önemli unsur olduğunu vurguladı.

Green Up Meetings’in ilk edisyonunun destekçisi olan Gamze Cizreli’ye teşekkür ederek bitirdiği konuşmasına, etkinliğe katılan Gamze Cizreli, yereli destekleyen ve Türkiye’nin geleceği için idealist bir yaklaşım olan Green Up Meetings’in destekçisi olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

UNESCO tarafından ''Öğrenen Şehir'' ilan edilen Hatay'ın Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Bihter Ayyıldız’ın kendisine yönelttiği ‘’ Şubat 2023 depreminden ne öğrendiniz? Sorusuna hiçbir şey öğrenemedik cevabını verdi. Savaş; “6 Şubat’ta hepimiz öldük ama sadece bazılarımız gömüldü” sözleriyle yaşadıkları durumu özetledi ve Şubat depremlerinden en büyük hasarı alan Hatay’da yaşanan tecrübeyi aktardı. Depremler sonrası yaşanan yıkımı onarma sürecinde kamu ve özel sektörün iş birliğinin önemine vurgu yapan Lütfü Savaş’ın ardından, Hatay’a ilk giden ve büyük destek veren Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, yaşadıkları tecrübeyi ve bunu İstanbul’daki olası deprem hazırlıklarına nasıl entegre ettiklerini anlattı.

“İstanbul’da Erişilebilir Kültür Bir Ütopya Mı?” başlıklı panelde konuşmacı olan İBB Kültür Daire Başkanı Volkan Aslan ise İBB olarak şehrin kültürel yaşamını canlandırmak ve bu alanda değer yaratmak için yaptıkları çalışmalara değindi. Aslan, “Kültür sanat hayatının eşitlenmesi, demokratik kültür anlayışı yükümlülüğü kamunun elinde olmak zorunda. Yerel belediyelerin böyle bir amacı olmalı. Biz de İBB olarak her çocuğun ulaşabileceği, kültür sanat eğitimi alabileceği ‘kültür sanat eğitim modülleri’ni uygulamaya koyuyoruz” diye konuştu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Politikası ve Kültürel Diplomasi UNESCO Kürsü Başkanı Serhan Ada ise kültürel haklar, eşitlik ve ulaşılabilirlik kavramları üzerinde durdu. Ada; yerel yönetimler başta olmak üzere özel sektör, vakıflar gibi tüm kurumların kültür hakkı konusunda görevlenmesi gerektiğini, özellikle büyük şehirlerde eşitsizliğin çok olduğunu belirtirken, kültür eğitiminin ve kent hakkı kadar kültür hakkının da önemini vurguladı.”

''Sürdürülebilir Geleceği İnşa Etmek'' başlıklı sunumu ile panelde konuşmacı olarak yer alan Saint-Gobain Türkiye Sürdürülebilirlik Elçisi Ilgın Büke Ulular, "Sürdürülebilirlik, çoğunlukla çevre olarak karşımıza çıksa da ekonomik olarak da hayatımızın bir parçası. İstanbul’a baktığımızda kocaman bir tarih görüyoruz. Bizim için ve dünya için önem teşkil eden şehirlerin başında geliyor. Bugün baktığımızda İstanbul birçok yerden saldırıya uğramış bir şehir; deprem tehlikesiyle karşı karşıya, yoğun göç altında, doğal alanları bir bir kayboluyor, tarihi dokusu zedeleniyor. Tarihin yok olmasıyla karşı karşıyayız, bunları korumamız gerekiyor. Saint-Gobain olarak hem İstanbul için hem de depremden zarar gören bölgeler için çözümlerimiz var; İnsanların zarar görmeyeceği, konfor düzeyi yüksek, sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümleri sunuyoruz. 350 yılı aşkın bilgi birikimimizle sürdürülebilir ve performans odaklı çözümler geliştiriyoruz.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, “99 depreminin ardından kentsel dönüşüm kavramı yoğun olarak gündeme girdiğini ancak kentsel dönüşümün işlevini yerine getiremediğini rakamlarla ifade etti. İstanbul’da yeşil ve açık alan artımında önceliklendirilmesi gereken alanlar olduğunu belirten Gökçe, İstanbul’da ekolojik dengenin yeniden kurulması için gerçekleştirilen çalışmalardan bahsetti. Doğayı kentin merkezine kadar taşımak için yapılan stratejik tasarım projelerini, afetlere hazırlık ve iklim değişikliği adaptasyonu için geliştirdikleri özel işlevli park projelerini dinleyicilerle paylaştı. Bütün park alanlarının deprem odaklı planlanması gerektiğini belirten Gökçe depremin ülke gündeminin birinci sorunu olduğunu ısrarla vurgulamaya devam edeceğini belirtti.

Akademisyen ve Serbest Araştırmacı Seda Naniç ve PlumeMag ve Green Up Meetings Kurucusu Bihter Ayyıldız’ın kültürel miras ve kültürel varlıklara sahip çıkmazsak ne olur sorusu etrafında konuştukları oturumda, toplumsal ve kişisel bellek için yapıların olduğu kadar anıların ve yaşananların da kayıt altına alınarak korunmasının ne kadar değerli olduğuna dikkat çektiler. Kent Konseyi Başkanı Tülin Hadi, yaptığı konuşmalarda, sistemin iyiye gitmesi için sorunun değil, çözümün bir parçası olmaya gönüllü bir aktif yurttaşlık ve mahalle bazında bir topluluk kurma yönteminin önemini anlattı. Tülin Hadi ile aynı oturumu paylaşan, Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı ve şehir plancısı Cihan Şehla ise kentsel dayanıklılığın detaylı tanımını yaparken, yerel yaklaşımların hayati değerinin altını çizdi. Avrupa Konseyi üyesi ve şehir plancısı Etienne Schillers, etkinlikten bir hafta önce yaptığı Hatay ziyareti izlenimleri aktarırken, dünya ölçeğinde sürdürülebilir ve dirençli şehir örnekleri üzerinden bir sunum gerçekleştirdi. Akademisyen Tuğçe Tezer, geçmiş ve bugünün bağını nasıl kurabiliriz? Sorusuna cevaplar aradığı Antakya Yürünebilir Kent Tarihi Rehberi projesinin detaylarını katılımcılar ile paylaştı.Dr. Hatice Kurşuncu, ‘’Hayatın tüm çeşitliliğiyle canlı ve özgür olduğu, herkesin iyi yaşadığı bir dünya şehri İstanbul için İstanbul Planlama Ajansı’nın 2050 hedefleri doğrultusunda hayata geçirdiği çalışmaları anlattı. Unesco Hatay Gastronomi Evi Genel Müdürü İpek Aslan ve Local Makers Kurucusu Yağmur Çoban’ın Hatay’da son durumu ele aldıkları oturumda, Hatay’ın herkesin her türlü yardımına ihtiyacı olduğunu ve uzun bir süre de bu yardımların kesilmemesinin hayati olduğunu anlattılar. İstanbul Apartmanları Kitabı’nı hayata geçiren Serdar Kılıç ise başı öne eğik yürüyenlerin, yapılar ve buna bağlı kültürel miras izlerine dair neleri kaçırdığını anlatan bir sunumla yer aldı.

Local Makers Dayanışma Çarşısı

Gün boyunca, etkinliğe paralel olarak Local Makers dayanışma çarşısı da faaliyetteydi Çarşıda, Local Makers çatısı altında bulunan ve Türkiye’nin dört bir yanında yerel üretim yapan, depremden etkilenen yerel üreticiler ya da kişisel üretim yapan üreticilerin ürünlerinden bir seçki yer aldı.