Flaş gelişme: BioNTech / Pfizer aşısının etkinlik oranı değişti!

2023.09.25

Karbonsuz Gelecek 101: Sürdürülebilirlik Nedir?

Karbonsuz Gelecek 101 serimize hoşgeldiniz. Dünya, yeni bir geleceğin oluşturma sancılarını yaşıyor. Bazı kavramları günlük hayatımızda daha sık duyuyoruz. Bu kavramlardan biri de 'Sürdürülebilirlik'. Sürdürülebilirliği farklı boyutlarıyla anlatan yeni bir paylaşım hazırladık. Keyifli Okumalar...

Sürdürülebilirlik Nedir?

Uzun zamandır hayatımızda olan, kimi zaman daha çok karşılaştığımız kimi zamanda unuttuğumuz bir kavram: Sürdürülebilirlik. Hızlı bir şekilde sözlük anlamına baktığımızda; ‘ bir durum veya herhangi bir şeyin devam etmesini sağlamak, onu devamlı kılmaktır’ diyor.

Son yıllarda yaşadığımız özellikle doğal afetler, bize ‘devamlı kılmak’ sözünün kıymetini bir kez daha anlamamızı sağladı. Üzerinde yaşadığımız dünyayı giderek daha yaşanılmaz bir hale getiyoruz. Kaynakları fütursuzca geleceği düşünmeden harcıyoruz. Bu gidiş böyle devam ederse ne olacak? Acı gerçek ile yüzleşmek zorunda kalacağız.

Buna dur demenin ve ‘devamlı kılmak’ sözünün hakkını vermek için ’Sürdürülebilirlik’ kavramını hayatın her alanında değerli bir noktada tutmalıyız. İş dışındaki yaşantımızdan önce kurumsal hayatta uzun zamandır varlığı olan bir kavram, sürdürülebilirlik. İş dünyasında bu kavram ağırlıklı iletişim stratejisinin bir parçası görüldü uzun zamandır. Bütçesini PR ekipleri yönetti. Yönetim kademesinde de hep bir soru işareti olarak bakıldı. Acaba gerek var mı harcama diye soruları ile karşılaşıldı hep. Fakat iletişimin yanında farklı boyutları olan bir konuydu. O şekilde düşünülmedi yıllardır. Artık zaman değişti, ana iş modeli sürdürülebilirlik olan markalar doğdu; Güneş Enerji Şirketleri, Elektrikli Araçlar, Şarj istasyonları…gibi. Bu şirketler PR malzemesi olarak mı kullanacaktı sürdürülebilirliği, tabii ki hayır. Yeni dönem başladı.

Hayatın her alanında Sürdürülebilirliği hissetmek için kanun yapıcı otoritelerin Sürdürülebilirliğe bakış açısı çok önemli. Birinin bu konuda insiyatif alıp, taşın altına elini koyması gerekiyor. Birleşmiş Milletler, dünya toplumlarını bir araya getirerek, bir yol haritası üzerinde ilerlemek istiyor. Kimilerine göre başarılı bir çalışma, kimilerine göre de sadece konuşup aksiyon geçmeyen bir süreç. Fakat en azından 17 tane Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları belirlemiş ve ilerleme için çaba gösteren bir oluşum. Bunun yanında Avrupa Birliği yoğun bir çaba gösteriyor. 2030 & 2050 hedefleri, Paris İklim Anlaşması, Green Deal gibi süreçlerle birliğin çatısındaki ülkelere Sürdürülebilirlik konusunda aksiyona zorluyor. Özellikle dizel araçları yasaklanması büyük bir dönüm noktası olacak. Ağır ekonomik şartlarda ne kadar direnç gösterileceği gelecek açısından çok önemli olacak. Türkiye ise 2053 yılında ‘Karbon Nötr’ ülke olacağı konusunda taahhüt verdi. Farklı konularda çok iyi ilerlemeler var, olmaya devam edecek gibi görünüyor fakat Sürdürülebilirlik toplumun gündemine girmeyen bir konu olarak görünüyor.

Yeşil dönüşümü en çok gerçekleştirecek unsur toplumun talep etmesi olacaktır. Özellikle Türkiye ve Dünya ağır bir ekonomik süreçten geçiyor. İşte bu zor zamanlarda alınacak insiyatifler Karbonsuz Geleceğin temellerini atmakta değerli kılacaktır. O yüzden harekete geçmeli ve toplumun tüm kesimlerinde Sürdürülebilirlik farkındalığını arttırmalıyız. Sadece beyaz yaka yada sadece yönetim seviyesinin sorunu olmamalı. Emekli, öğrenci, işci, memur, kısacası herkes bu konuya katkı vermeli. Sürdürülebilir bir dünya yaratmak için ortak bilinç ve çabaya ihtiyaç var.

Sürdürülebilirlik, bugünden yarına gerçekleşecek bir olgu değil. Uzun süreler, can sıkıcı fakat geri dönüşü olan çabaya ihtiyaç var. Bugüne kadar konuşuldu, artık hareket vakti. Gelecek nesillere daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya bırakmak için karbon ayak izini nötrleyip, gereksiz tüketimden kaçınmalıyız. Günümüz dünyasında imkanlar çok geniş. Yeter ki Sürdürülebilirliği tercih edelim.

Volkan ARGIN

Co-founder

KarbonsuzGelecek.com